23 Ekim 2014 Perşembe

Cumhuriyet ve Özgürlük için 29 Ekim'de Kadıköy’e!


Cumhuriyet devrimi, bu topraklarda ilerlemenin, bilimin, ortaçağ karanlığından çıkışın simgesidir. Türkiye toplumunun laiklik ve aydınlanma fikrinin bu topraklarda ortaya çıktığı dönemdir. Ortadoğu’nun ilk laik devletinin yaratılmasıdır. Kadınlara seçme ve seçilme hakkının tanındığı, kadınların eşit haklara kavuştuğu bir dönemdir. Ne hazindir ki, bu kazanımlar bugün AKP eliyle yok edilmek istenmektedir. 

AKP eliyle 10 yılı aşkın süredir yürütülen projelerin, operasyonların amacında bu vardır. Eğitim sisteminin gericileştirilmesi, imam hatiplerin sayısının 10 yılda tavan yapması, tarikat /cemaatlerin beslenmesi ve devlet kadrolarında ağırlığının artması, toplumsal yaşama dönük baskının giderek artması gibi başlıkların ana hedefi ülkemizde ilerlemeye, cumhuriyete dair ne varsa yok etmek, ülkemizde topyekûn bir gerici kuşatmayı hâkim kılmaktır. AKP iktidarı içeride toplumu gerici ve faşist baskılarla sindirmeye çalışırken biryandan da ülkemizi emperyalizme bağımlı bir ülke, yabancı devletlerin kuklası haline getirmiştir. Emperyalizmin Ortadoğu da hayata geçirdiği ılımlı İslam projesinde AKP iktidarı başrolü oynamış, Emperyalizmin çıkarları doğrultusunda komşu ülkelerin iç meselelerine karışmaktan, bu ülkelerde halka karşı savaşan cihatçı terör örgütlerini desteklemekten çekinmemiştir.

Bu çok boyutlu saldırı karşısında bugün karşımıza çıkan en acil ihtiyaç eşitlikten, özgürlükten, laiklikten yana, yeni bir cumhuriyetin kurulmasıdır. 

Okan Üniversitesi öğrencileri olarak bu inançla; 29 Ekimde Kadıköy rıhtımdan Göztepe özgürlük parkına yapılacak yürüyüşe ve etkinliğe katılacağız.

Yeni bir cumhuriyet, yeni bir ülke için,
Saltanata son ver!

Yer: Kadıköy Rıhtım
Buluşma saati: 13.30
Tarih: 29 Ekim Çarşamba

19 Ekim 2014 Pazar

Okan Üniversitesi'ndeki Fakülte Seçimlerine Dair



          
  Okan Üniversitesinde önümüzdeki hafta düzenlenecek öğrenci konseyi seçimlerin de Hukuk fakültesinde yaşanan tartışmaları dikkatle izliyoruz. FKF üyesi bir arkadaşımızın adaylığını koymasının ardından bazı grupların arkadaşımız üzerinde kara propaganda yürüttüklerini duyuyoruz. Üyemiz hakkında “dinsiz, bölücü” suçlamaları her şeyden önce komiktir. Bir tür acizliği ve çaresizliği ifade etmektedir. Belli ki bazı gruplar üyemizle eşit koşullarda adil biçimde karşı karşıya gelmekten çekinmiş ve çıkış yolunu iftira, yalan ve düzenbazlıkta görmüştür.

Öğrenci Konseyi başkanlığı, Bölüm veya fakülte temsilciliği okulumuzda maalesef; Öğrencilerin haklarının korunması, yanlışların düzeltilmesi, Üniversitede ki özgür düşünce ve tartışma ortamının korunması gereken bir platform olarak algılanmamaktadır. Bunun yerine; Üniversitemizde Öğrenci Konseyinden anlaşılan; kâr, Para, Kariyer ve çıkardır. Geçen yıl bu durum Mütevelli Heyeti Başkanı Bekir Okan ile paylaşılmıştır. Geçen yıl fiyatların düşürülmesi için yapılan protestolarda Öğrenci Konseyi’nin ve Başkanının adı bile geçmemiş, Okula gelip öğrencileri dinlemeye tenezzül bile etmemişlerdir. Okan Üniversitesi öğrencileri de bu durumun farkındadır.

Konsey seçimleri kar ve kariyerizmin gölgesinde geçmektedir. Bu sebeple FKF olarak seçimlere katılmamayı seçtik. Fakat üyemizin kendi kararıyla aday olduğu bir fakültede bir takım kişiler/adaylar tarafından hedef alınması bizi bu açıklamanın yapılmasına mecbur bıraktı. Hukuk Fakültesinde bu iftirayı adan kişileri dikkatle takip ediyoruz.

Okan Üniversitesi Hukuk Fakültesinde okuyan;
İlerici, laik, yurtsever ve Cumhuriyetçi dostlarımıza çağrımız kara propagandalara boyun eğmeyen dostumuza sahip çıkmaları, oy vermeleridir.

Talebimiz; Öğrenci konseyinin öğrencilerin taleplerini dinleyen, farklı görüşlerin yer aldığı, önceliği kâr ve kariyerizm değil öğrencilerin hakları olan bir yapıya dönüşmesi yönündedir.

8 Ekim 2014 Çarşamba

ABD’ye, AKP’ye, Gericiliğe GEÇİT YOK!

 
 Kobane’de yaşanan son gelişmeler ışığında tüm Türkiye’de halk sokaklara dökülerek katil IŞİD’e ve onun besleyicisi AKP’ye karşı tepkilerini dile getiriyor. Son yıllarda AKP eliyle yeşertilen ve beslenen dinci çetelerin varlığı halkta büyük tepki yaratmaktadır. Sürece bütünüyle bakacak olursak, gericiliğin arttığı, baskının yoğunlaştığı bir dönemde halkın “Artık Yeter!” tepkisinin alanlara yansıdığını sıklıkla görüyoruz. Dün olduğu gibi bugün de, AKP’nin el altında bulundurduğu ve çıkan her toplumsal tepkiyi bastırmak için görevlendirdiği kolluk kuvvetlerinin her fırsatta silahlarını halka doğrultulması da yaşanan tepkilerin bir diğer boyutunu oluşturuyor.  

Bizler AKP’nin bölgede, ABD emperyalizminin bir kuklası olduğunu ve her fırsatta bir rol kapma mücadelesinin içersinde bulunduğunu dile getiriyoruz. AKP bölgede bulunan seküler dinamiklerin yok edilmesi veya etkisiz hale getirilmesi için elinden geleni yapmaktadır. Bu bağlamda bölgedeki dinci gericiliği alenen destekleyerek bölgede elinin altında ‘kuvvetler’ bulundurmaya çalışmaktadır. Erdoğan’ın Suriye meselesindeki tavrı ve ÖSO’nun lojistik olarak el altından desteklenmesinde de bu gaye yatmaktaydı.  Özetlersek, bugün AKP iktidarı, laikliğin ve ilericiliğin bölgeden sökülüp atılması için siyasal islamı ve dinci gericiliği kullanmaktadır. AKP Kobane meselesinde son günlerde açmaza düşmüştür. Yukarıda belirttiğimiz nedenlerden ötürü kendi elleriyle beslediği IŞİD çetesine karşı mücadele başlatan Kürt hareketinin Kobane de direnişe geçmesinden ötürü AKP’nin bölgede yaratmaya çalıştığı ‘dar boğaz’ bir direniş hareketi ile karşı karşıya gelmiştir. AKP’nin hazmedemediği, bölgedeki varlığına karşı direnişe geçmiş olan bir hareketi yönlendirmemesidir. 

Parlamento’dan geçen tezkere de ABD emperyalizminin ve AKP’nin Suriye’deki direnişi yok etmeye yönelik hazırladığı yeni bir hamledir. Emperyalizm Türkiye üzerinde yeni mevziler edinmek için hamlelerini sıklaştırışken, gençlik sessiz sedasız bir köşeye çekilip bekleyemez. Savaş çığırtkanlığını ve kanlı planları yok etmek için, gericiliğe karşı, emperyalizme karşı mücadele için, mücadeleyi tüm alanlarda büyütmeli ve genişletilmelidir. Gençlik dâhil, tüm ilerici güçler AKP’nin gerici iktidarını sonlandırmak için yan yana gelmelidir. 

Bunun en somut karşılığını bugün (08.10.14) Okan Üniversitesi öğrencileri hayata geçirmiştir. Katil IŞİD’e ve AKP ye karşı bir duruş sergilendiği gibi ilericilik ve özgürlük talepleri dile getirilmiştir. Öğrenciler bir bütün olarak yaşanan gerici uygulamalara karşı, okulların imam hatibe dönüştürülmesine, zorunlu din derslerine, yaşamın her alanına müdahale edilmesine, emekçilerin iş cinayetlerinde kurban edilmesine karşı da bir arada haykırmışlardır.  Öğrencilerin talebi nettir; “Gericiliğe karşı direnmek ve onu yok etmek” öncelikli görev budur. 


Bugün yaşanan olaylara dair FKF Okan Üniversitesi olarak ilk sözümüzü söylüyoruz:

IŞİD adlı terör örgütü bugün Irak’ta Suriye’de başta Ezidiler, Kürtler, Türkmenler olmak üzere halkları katlederken bizim buna sessiz kalmamız düşünülemezdi. Emperyalizm ve AKP eliyle beslenen IŞİD bugün bölgede topyekûn bir katliam yaparken; şeriatçı çeteler insanların kafasını keserken, kız çocuklarını taciz ederken, insanlığa dair ne varsa yok ederken Türkiye gençliği buna sessiz kalamazdı.

Bugün Okan Üniversitesinde öğrencilerin Kobane’ye destek amaçlı yaptıkları eyleme basın açıklamasındaki birkaç cümle bahane edilerek saldırı girişiminde bulunuldu. Fakat saldırı öğrencilerin sağduyusu ve dik durmasıyla bertaraf edildi. Burada asıl bahane tabi ki bildiride yazan birkaç cümle değildir.

Burada asıl kasıt; IŞİD terörüne karşı sokağa çıkan halkı bastırmak AKP’ye kol değnekliği yapmaktır.

Gezi direnişinde hakkını savunan gençlere palayla saldıranlarla bugün İŞİD Terörüne karşı dik duranlara Satırla, Sopayla saldıran Hizbullah Terör örgütü, Faşist çeteler aynı amaçla sokağa inmektedir.

Amaç bellidir: AKP’ye Karşı Direnen Türkiye Halkını ve Gençliğini bastırmak.

Üniversitelerde bu tarz provokasyonlara karşı yapılması gereken bellidir; AKP’ye gericiliğe ve faşizme karşı; Aydınlanma, Eşitlik ve Özgürlük temelinde yükselecek birlikteliktir.

Bugün Okan Üniversitesinde ortaya çıkan tablo önemlidir.

Üniversitelerde bugün AKP’ye Karşı verilen mücadele Laiklik ve Aydınlanma ekseninde ele alınmalı, IŞİD‘in Üniversitelerde ki saldırılarına karşı bu talepler yükseltilmeli, örgütlenmelidir.

Tüm Coğrafyada yükselecek yeni bir aydınlanma devrimi için,

Gericilerin, Şeriatçıların, Irkçıların Üniversitelerde kökünü kazımak için,

Ayrımcılığa, Bağnazlığa, Terörizme karşı insanlığı, Kardeşliği savunmak için,

Tam anlamıyla Laik bir Cumhuriyet için,

Okan Üniversitesi öğrencilerini dayanışmaya, Mücadeleye çağırıyoruz.

Yaşasın Ortadoğu’da direnen halklar!
Yaşasın Kobane Direnişi!
Yaşasın Türkiye Halkının Laiklik, Aydınlanma ve Özgürlük Mücadelesi!