Bu dönem ikincisini
düzenleyeceğimiz “Kitap Okuma Günleri” bir önceki yılın aksine
olabildiğince somuta indirgenmiş olacaktır. Şubat ayında
gerçekleştireceğimiz etkinlikte, Bilim ve Gelecek yayınlarından basılan,
İzge Günal’ın “50 Soruda Üniversite” kitabı tartışılacaktır.
Fakat burada biraz amaç konusunu açmak yararlı olacak. İlkin bir önceki yıl çalışmaların boyutunun her geçen yıl arttırılması gerektiğine değinmiştik. Özellikle Üniversite öğrencisinin okuma alışkanlığını ve farkındalık düzeyini çalışmalar yardımıyla yukarıya taşımak gerektiği konuşulmuştu. Ebetteki, burada yapılanı sadece farkındalık yaratmak olarak da görmemek de gerekiyor. Bu çalışma, kendi alanımızda elimizden geldiğince toplumsal mücadelenin ayaklarını örmek ve bilinç düzeyini yukarı taşımak olarak da görülebilir. Sıklıkla birçok toplantıda üstünde durduğumuz Üniversiteye yapılan ideolojik saldırı aslına bakılırsa bu toplantının konusunu oluşturmaktadır. En yalın haliyle, piyasanın ve gericiliğin ideolojik saldırılarına karşı mücadelenin nasıl örüleceği ve yeni bir bilimsel çatının nasıl inşa edileceği konusunda tartışmanın özellikle FKF’nin kuruluşu ve Haziran direnişinin akabinde son derece yararlı olacağına inanıyoruz.
Yolu açmak için okumak gerek!
Yukarıda sıraladığımız nedenler aslına bakılırsa önümüzdeki dönemde daha yoğun bir çalışmanın içine girmemiz gerektiği sonucunu doğuruyor. Piyasanın, topluma ve üniversiteye yönelttiği ideolojik saldırıya karşı mevzi almak, saldırıyı geriletmek ve bilimsel düşünceyi yaygınlaştırmak bugün bizim için aciliyettir. Aynı zamanda organize edilen her karşıtlık bir süre sonra yeni alanların açılmasını sağlayacaktır.
Fakat burada biraz amaç konusunu açmak yararlı olacak. İlkin bir önceki yıl çalışmaların boyutunun her geçen yıl arttırılması gerektiğine değinmiştik. Özellikle Üniversite öğrencisinin okuma alışkanlığını ve farkındalık düzeyini çalışmalar yardımıyla yukarıya taşımak gerektiği konuşulmuştu. Ebetteki, burada yapılanı sadece farkındalık yaratmak olarak da görmemek de gerekiyor. Bu çalışma, kendi alanımızda elimizden geldiğince toplumsal mücadelenin ayaklarını örmek ve bilinç düzeyini yukarı taşımak olarak da görülebilir. Sıklıkla birçok toplantıda üstünde durduğumuz Üniversiteye yapılan ideolojik saldırı aslına bakılırsa bu toplantının konusunu oluşturmaktadır. En yalın haliyle, piyasanın ve gericiliğin ideolojik saldırılarına karşı mücadelenin nasıl örüleceği ve yeni bir bilimsel çatının nasıl inşa edileceği konusunda tartışmanın özellikle FKF’nin kuruluşu ve Haziran direnişinin akabinde son derece yararlı olacağına inanıyoruz.
Yolu açmak için okumak gerek!
Yukarıda sıraladığımız nedenler aslına bakılırsa önümüzdeki dönemde daha yoğun bir çalışmanın içine girmemiz gerektiği sonucunu doğuruyor. Piyasanın, topluma ve üniversiteye yönelttiği ideolojik saldırıya karşı mevzi almak, saldırıyı geriletmek ve bilimsel düşünceyi yaygınlaştırmak bugün bizim için aciliyettir. Aynı zamanda organize edilen her karşıtlık bir süre sonra yeni alanların açılmasını sağlayacaktır.
Toparlayacak olursak, bu çalışmada,"üniversite" ana problematiğimizdir.
Okuma günlerinde üniversitenin tarihselliği, önemi ve mücadele alanları
konusunda önemle durulacaktır.
Sevgiler
İyi çalışmalar…
Sevgiler
İyi çalışmalar…
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder